Şubat ayı meclis toplantısını Silifke’de düzenleyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, meclis toplantısı öncesi Silifke İtfaiye Amirliğinde Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan ekiplerle bir araya geldi.
“Silifke’nin havası da insanı da sıcak ve güzeldir” diyen Başkan Seçer, “Ben Silifke’yi ve insanını ayrı seviyorum. Burası da hizmetlerin en güzelini hak ediyor. Çok verimli bir tarım havzası. Önemli ürünler elde ediyoruz. İnsanımız güzel. Kültürel birikimi muazzam. Silifke o sebeple benim gönlümde ayrı bir yerde. Mersinimizin her bölgesi güzel. Aslında bir baba, bir anne evlatları arasında ayrım yapmaz. Her noktası, her ilçesi bir babanın bir annenin evladı gibi bir belediye başkanının yada belediyedeki bir bürokratın aynı sevda ve aynı hissiyatta yaklaşacağı yerler. Tarsus’tan Anamur’a kadar her yer Mersin, hepimiz de Mersin’i çok seviyoruz. Belediyeden hizmet alsak da hizmet versek de sevmek zorundayız. Kendimize ait hissetmek zorundayız” dedi.
Sevgililerin, sevgililer gününü kutlayan Seçer, “Bugün sevgililer günü, sevmek çok yüce bir duygu. Sevgi kavramı olmasaydı genetik kodlarımızda sevgi olmasaydı, insanlık olmazdı. Belki hayvanları gibi içgüdüsel bir hissiyatımız olurdu, ama Allah özel olarak sevmeyi, sevilmeyi insan oğluna vermiş, bunun değerini bilelim. Bunun değerini kıymetini bilenlerden Allah razı olsun, bunun değerini kıymetini bilmeyenlere, insanlığa zulüm edenleri Allah ıslah etsin” dedi.
“Görevimi adaletli yaptığımı düşünüyor değil, söylüyorum” diyen Başkan Vahap Seçer, şöyle devam etti:
“Sizlerde adaletli olmak durumundasınız. Sizin bu işlerle uğraşma gibi bir göreviniz lüksünüz yok. Vatandaş neredeyse, hangi renkte ve mezhepteyse, hangi siyasi görüşe tercih koyuyorsa sizin onu sorgulama hakkınız yok. Sizin bu anlamda kör olmanız lazım. Sadece bizden hizmet alan vatandaş olarak görmelisiniz, bizde ona hizmet vermekle yükümlüyüz. Siz belediye çalışanısınız. Sizin göreviniz hizmet vermek, bunun dışında hiç bir şey düşünmeyin. Kurumumuza katkı yapan her çalışan başta belediye başkanının güvencesindedir. Elbette ki yasaların güvencesindedir. İdarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı yargı yolu açıktır. Hukuk devletiysek o Ankara’nın görevidir. İşletecek, Adalet dağıtacak. Ama ben hukuku bir tarafa bırakın, vicdani hukukumu işleteceğim, adalet dağıtacağım. Son günlerde speküle ediliyor, polemik meselesi yapılıyor. Bunlar hep yalan yanlış haberler. Geçtiğimiz günlerde Tarsus’ta bir yurttaş kendini yakmaya çalışmış. Bilemiyorum işin içini. Belediyeden performans gerekçesi ile çıkartılmış. Dikkate değer. Bu vatandaş, 2019 yılının haziran ayında belediyeye bağlı İmar A.Ş. de çalışırken, işlediği disiplin suçu nedeniyle işine son verildi. Yasalar açık, burada itfaiye arabası var resmi plakalı. Sen al bin bu arabaya keyfine göre Kurtuluş köyüne git gel. Al biralara doldur arabaya, arkadaşlarını da at arkaya, ben buna müsaade eder miyim. Çığlık ata ata belediyenin resmi arabasıyla köylerde git gez ben buna müsaade etmem. Burası dingonun ahırımı? Tutanağı tutarım, yasalar çerçevesinde yollarını ayırırım. Burası devlet kurumu. Ciddi bu kurum. Bu gerekçe ile işinden uzaklaştırılmış. Poliste kayıtları var. Kriminal bir insan. Sen işletmende suç işlemeye meyilli, suç işleyen, poliste bir sürü kayıtı olan, işletmeni aşağı çeken itibarını zedeleyen birini kim çalıştırırsa ona göndereyim. Al sen çalıştır. Meclis kürsüsüne çıkmış ahkam kesiyorlar. Milletvekilliği önceden bir liyakat isterdi. İntizam isterdi. Şimdi parlamentonun durumuna üzülüyorum. Biz de 8 yıl orada olduk.”
Seçer konuşmasının devamında, şunları dile getirdi:
“Çalışanla ekmeğinde olanla işimiz yok, insanlar benden kaliteli hizmet bekliyor. 4 yıl sonra ben bu insanlara hesap vereceğim. Şimdi veriyorum. Beni anlayışla karşılayın, işinize bakın. Bakmıyorsanız da işinize gidin, düşün yakamdan. Düşün bu belediyenin yakasından. Benim yaptığım bu. Çalışanlar başımızın tacı. Bu işi Mersin’de aylardır karıştırıyorlar. Bunlara kulaklarınızı tıkayın. Amirleriniz var. Daire müdürleriniz var. Daire başkanlarınız var. Plan programlar ve size verilen talimatlar çerçevesinde işinizi yapın. Benim istediğim bu. Ben sizin ağabeyinizim. Ben sizin kardeşinizim. Bende insanım benim de ailem var. Aradaki köprüleri yakmayın. Belediyenin en alt çalışanı ile belediye başkanı arasında hiçbir fark yok. Hepimiz aynı amaç için çalışıyoruz. Partizanlığı ve partizanca düşünmeyi bırakın. Bizi sıkıntıya sokan bu. Avrupa’da bu kalmadı. Medeni toplumlarda bu kalmadı. Seçim biter herkes işine gider. Bizim burada bu bitmedi. Kavga bitmiyor, kavga enerjimizi, zamanımızı ve paramızı alıyor. Güzel şeyler yaptığımızı düşünüyorum. Eksiğimiz var. Hizmetlerde her geçen gün daha iyi noktalara gidiyoruz. İmkanlarımızda da mali disiplini sağladık. 10 aydır görevdeyim. 1 saniye bile maaşınız hesabınıza geç yatmadı. Personel rejimi düzene giriyor. Gelirlerimiz sınırlı. Türkiye ekonomisi iyi olduğu sürece bizim de ekonomimiz iyi olur. Çünkü bize gelen para Türkiye ekonomisine bağlı. Mersin güçlü bir kent. Türkiye’nin değerli bir ticaret merkezi, onun için şanslıyız. Yeter ki olanakları, akılcı ve yerinde kullanıp, israf etmeyelim. Başaramayacağımız hiçbir engel yok” dedi. (İHA)