Hasan KÜÇÜK
Avrupa ülkelerinin geçmişte çocukları iyi bir şekilde eğiterek bu seviyeye geldiklerini vurgulayan Özyiğit, “Ülkemiz okul öncesi eğitimde bulunması gereken yerde değil. Gelişmiş ülkelerden gerisinde kalmıştır. Bu nedenle belediye başkanı olmadan önce bu alana yatırım yapmaya söz vermiştik. Bugün bunu gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Söz verdik yaptık diyebileceğimiz önemli bir iş” ifadelerini kullandı. 0-3 yaş çocuğu olan aileleri yapılan yatırımın sonucunun belki kısa sürede görülemeyebileceğini anlatan Özyiğit, “Bu çocukların topluma hizmet etmesi zaman alacak. Bu zamanın bizim için önemi yok. Bir yerden başlamak lazımdı, başladık” şeklinde konuştu.
Sevgi, saygı yüksek olduğu bir kent oluşturmayı düşündüklerini vurgulayan Özyiğit, “Eğitim alanında yatırım yapmak olmazsa olmazımız. Burada bir çoban ateşi yakıyoruz. Burada yapılan iş Türkiye’ye örnek olacak” dedi.
“0-3 YAŞ KRİTİK BİR DÖNEM”
Marmara Üniversitesi- Atatürk Eğitim Fakültesi, Okul Öncesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ozana Ural, ise Marmara Üniversitesi Aile Becerileri Eğitim Programı, Üniversite Yerel Yönetim İşbirliği Eğitim Modeli (MABEP) projesi kapsamında Mersin’de -3 Yaş Arası Aile Eğitimi Projesini gerçekleştirdiklerini ve projenin açılışını yaptıklarını söyledi. Aileye yönelik eğitim programın 9 hafta süreceğini anlatan Ural, “Eğitim projesinde şu ana kadar 20’şer kişilik sınıflardan 2’sinin dolduğunu, devam eden kayıtlara ilginin her geçen gün arttığını söyledi. Kritik bir dönem olan 0-3 yaşta çocuklara verilen eğitimlerin ileriki dönemde etkisinin çok büyük olduğunu ifade eden Ural, “Bu nedenle erken çocukluk döneminde eğitim için toplumun her kesimine büyük iş düşüyor” dedi.
“ÇOCUKLAR OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALAMIYOR”
Türkiye’de 10 milyon çocuktan sadece 1 milyon 600 bininin okula başlamadan bir eğitim kurumuna gidebildiğini ifade eden Ural, “Gelişmiş toplumlar çocuklarını evde eğitiyor daha sonra okula gönderiyor. Bizim en büyük eksiğimiz 5-6 yaşa kadar çocuklarımızın büyük bir bölümünün eğitim alamaması. Bu nedenle çocuklarımız hayata 2-0 geriden başlıyor. Devletin bu konuda politika eksikliği var” şeklinde konuştu.
Erken çocukluk çağının bireyler için kritik ve önemli olduğuna dikkat çeken Ural, “Okul öncesi bireylerin temellerinin atıldığı önemli bir kritik zamandır. Biz bu defa üniversite ve yerel yönetim işbirliği ile sınırları biraz genişlettik. Erken çocukluk dediğimiz çağ gelişmelerin en hızlı ve kritik olduğu çağdır. Çünkü ‘daha sonra telafi ederim’ denilemiyor. Vaktinde eğitim alınması gerekiyor. Sonrası olmadığı için çok kritik bir dönem. Erken çocukluk döneminde alınan eğitimin sonucunda birey ilkokul, orta öğretim ve üniversite eğitiminde aldığı eğitimi fark ediyor. Ailede bu eğitimlere destek verecek. Erken çocukluk eğitimi toplumumuzun gelişip kalkınması için çok önemli iken herkese görevler düşüyor. Bugün üniversite ve yerel yönetimin görevini yerine getirdiğini görüyoruz. Bu modelin bir örnek olmasını ve tüm ülkede yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Yenişehir Akdemi ile 0-3 yaş arasında çocukları olan tüm aileler bu eğitimlerden yararlanacak. 9 haftalık programın 0-36 ayı için eğitim takvimi bulunmakta. Bu programa katılan ailelere 36 ay boyunca her gün çocuklarına eğitim desteği uygulayabilecek. 9 haftalık eğitim sonunda bilimsel bir netice sunacağız” ifadelerini kullandı.