ESRA ŞASİ YAĞMUR
CHP Parti Meclisi üyesi, sendikacı ve yazar Yaşar Seyman, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Mersin Cemevi’nde düzenlenen ‘Kadın Mücadelesi Yaşam Mücadelesidir’ başlıklı panele katıldı. Oturum başkanlığını Vicdan Baykara’nın yaptığı panelde, dünyada ve Türkiye’de kadın mücadelesinin dönüm noktalarına dair bilgiler veren Yaşar Seyman, “8 Mart kadınlar için önemli. 8 Mart’ın hikâyesini çocuklara bile anlatıyorum. Kadınlar iki nedenle mücadele ediyorlar; birincisi eşit işe eşit ücret. İkincisi, çalışma saatlerinin düşürülmesi. 126 kadın canlarını bu mücadele uğruna kaybetmişler. Gün varsa sorun vardır, sorun varsa çözüm vardır. Sorunları çözmek için projeler var, örgütler var. 8 Mart’ta bir önemli yanlış yapılıyor. Kutlama. Bu mücadele gününü kutlamayı ben içime sindiremedim. O kadar çok sorunlar var ki ne yazık ki kutlayamıyoruz” dedi.
‘ATATÜRK BU HAKLARI BİZE TEPEDEN İNME VERMEDİ’
8 Mart’ta bütün siyasetçilerin konuşmalar yapacağını, kadınlara tepeden bakarak, ‘Atatürk bütün ülkelerden önce hakları size verdi ‘diyeceklerini ifade eden Yaşar Seyman şunları söyledi: “Evet doğru, birçok Batı ülkesinden önce Atatürk kadınlara bazı hakları verdi. Ama Atatürk bu hakları bize tepeden vermedi. Onun yaptığı Kurtuluş Savaşı’na biz emeğimizi kattık, alın terimizi kattık. Okumuş kadın Halide Edip Adıvar ile Şerife Bacı, Kara Fatma ayrılmadı ki. Mustafa Kemal Atatürk de cumhuriyet devrimini yapınca baktı yol arkadaşları kadınlar. Bunların haklarını tanıdı. Kimse kadınlara tepeden inme hak vermedi. Bu kadar büyük bir lider kadınların haklarını tanıdı. Bizi İslam ülkelerinden ayıran en önemli özellikle demokratik ve laik olmamız. Demokratik ve laik olduğumuz için İslam dünyasında ışıl ışılız. Bunu her geçen gün mücadeleyle yükseltmeliyiz.”
‘SORUN BİZİM ZİHİNLERİMİZDE’
Türkiye’deki mevcut yasalarda kadınlar yönelik ayrımcılık olmadığını ancak uygulamada büyük sıkıntılar yaşandığını kaydeden Yaşar Seyman, “17 yıldır iktidar erkek. Sivil toplum örgütleri erkek. Belediyeler erkek. Hâlâ Mersin’de kadın eli değmemiş ne ile ne de bir ilçeye. Başkent Ankara’ya hâlâ kadın eli değmedi. Demek ki sorun yasalarda değil. Sorun bizim zihinlerimizde” ifadelerini kullandı.
KILAVUZ: KADININ GELDİĞİ KONUM KENDİ MÜCADELESİNİN SONUCUDUR
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Hasan Kılavuz da panelde yaptığı konuşmada, “Kadın mücadelesini erkeklerin anlatması farklı, kadınların dilinden anlatılması daha da farklı. Mersin Cemevi, bu tür etkinlikler yapıldıkça, bu çatı altında bu sorunlar konuşuldukça anlam kazanır. 2000’li yıllarda kadının geldiği konum, kadının kendi mücadelesinin sonucudur. Adem’den günümüze kadar semavi dinlerin hiçbirisi kadınlara gel bu makama dememiştir. Ama Anadolu bozkırlarında 1100’lü yıllarda demir çarıklı, kızıl sarıklı bir eren çıkıyor ve kız çocuklarınızı okutunuz diyor. Kadın eşitimizdir, yoldaşımızdır. Her makama layıktır. Alevilik inancında da yüce bir yeri vardır” ifadelerini kullandı.