HASAN KÜÇÜK
CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, Güney’e yaptığı açıklamada, Polipropilen Tesisinin kurulacağı yer 1/5.000’lik ve 1/100.000’lik planda da Serbest Bölge’nin genişleme alanı göründüğünü 10. Kalkınma Planında da Konteyner Aktarma Limanı Mersine yapılacak diye açıkça belirtildiğini kaydetti.
“11. KALKINMA PLANINDA ÖZELLİKLE UCU AÇIK OLARAK DOĞU AKDENİZ DENİLDİ”
Buna rağmen 11. Kalkınma Planı’nda Mersin’e yapılması gereken limanın plan hazırlanırken Doğu Akdeniz Bölgesi diye ucu açık, nerede yapılacağı belli olmayan bir şekle dönüştürüldüğünü anlatan Gökçel, “Biz orda şifai olarak itirazlarımızı yaptık. Mecliste bu konuyu anlattık. Yazılı soru önergeleri ile bunu dile getirdik. Maalesef 28 Mart gecesi Cumhurbaşkanlığı onayı ile Özel Endüstri Bölgesi ilan edildi” şeklinde konuştu.
“ZEHİR TESİSİNİ KABUL EDEMEYİZ”
“Binlerce yüz binlerce vatandaşın yaşadığı bölgede etrafa zehir saçacak bir tesis yapılmasının kabul edebilecekleri bir durum olmadığını belirten Gökçel, “Burası hem çevresel açıdan, hem sosyal yönden şehrimizin, Akdeniz ilçemizin kalbi, şehrin girişi. Dolayısıyla bunu kabul etmek mümkün değil. Hem insan sağlığı açısından hem bölgenin daha şehir hizmetleri ya da işte gelişmesi açısından çok sakıncalı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“POLİPROPİLEN TESİSİ YAPILIRSA KONTEYNER LİMANI HAYAL”
Polipropilen tesisi yapılması ile hem Mersin'in hem bölgenin ekonomik anlamda büyük kazanım elde edeceği Konteyner Aktarma Limanı’nın oraya yapılamayacağı anlamına geldiğini ifade eden Gökçel,
“Buradan da ekonomik olarak hem bölgemiz hem Mersin büyük kazanımlar kaybedecek. Dolayısıyla bunu bir Mersin olarak kabul etmek mümkün değil. Yani Konteyner Limanı hayal oldu. Kara bağlantısı bahse konu olan işletmenin yapılacağı arazi. Otoban bağlantısı oradan yapılıyor. Dolayısı ile bölgeye başka bir tesis için onay verirseniz Konteyner Aktarma Limanı’nın yapılmasını da engellemiş oluyorsunuz” şeklinde konuştu.
“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”
Tesisin yapılmaması için her kesimim ses çıkarması gerektiğini anlatan Gökçel, “Biz buna özelikle Çevre Mühendisleri Odası'nın buradaki sivil toplum kuruluşlarının bir ses yükseltmesi gerektiğini düşünüyoruz ki arkadaşlar bizleri de arıyorlar. Bu konuda kararlılar. Büyükşehir Belediyemiz özellikle bu konuda çok duyarlı. Dolayısıyla Mersin’deki sivil toplum kuruluşlarının itirazı var. Bizlerde Mersin'de Cumhuriyet Halk Partili 3 milletvekili olarak konuyu yargıya taşıyacağız. Arkadaşlarla görüştük bu kararın iptali ile alakalı bir yargı süreci başlatmayı düşünüyoruz” dedi.
“KORONA İLE UĞRAŞIRKEN BÖYLE BİR KARAR FIRSATÇILIKTIR”
Bütün dünya ve Türkiye korona ile uğraşırken böyle bir karar verilmesinin fırsatçılık olduğunu vurgulayan Gökçel şöyle devam etti: “İnsanların tam koronavirüsünün olumsuz etkileri, sosyal yönden sonuçları ne olacağı belli olmadan böyle bir kararın gece yarısı operasyonu ile çıkartılması bir fırsatçılık diye düşünüyorum. Bize göre bu endüstri bölgeleri, sanayi bölgeleri şehrin içinde insanların sağlığına zarar verecek o çevresel açıdan şehir estetiğini bozacak ya da şehrin ekonomisini olumsuz etkileyecek yerlerde olmaması gerekir. Kaldı ki Mersinde Organize Sanayi Bölgemiz var. Burada uygunsa eğer bu tesisin yapımı ÇED raporundan sonra oradaki bölgenin dinamikleri de bunu olumsuz bulmuyorlarsa başka bir yerde yapılması gerekir. Bu sadece Mersin’in sorunu değil bu Çukurova'nın, bölgenin bir sorunu. Hem çevresel açıdan hem de dediğim gibi ekonomik açıdan. Çünkü bizim Mersin'de yapılması düşünülen Konteyner Aktarma Limanı yıllık 4 milyon kanteyner işleme kapasitesine sahipti. Çandarlı yarısı, Filyos yarısı, böyle büyük bir işlem hacmine sahip bir limanın Mersin'de olması bizi mutlu eder”