İBRAHİM AYDEMİR
SES Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Başkavak burada yaptığı açıklamada, hemşirelik ve ebelik mesleğinin değersizleştirilmeye ve meslek olarak görünmez kılınmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Neoliberal politikaların, sağlık hizmetlerini adım adım piyasalaştırdığını belirten Başkavak, “Salgın süreciyle birlikte bu dönüşümün, piyasalaşmanın acı sonuçlarına hepimiz tanıklık ettik-ediyoruz. Küresel pandemi ile mücadelede en ön safta bizler olmamıza rağmen birçok sorunla karşı karşıya kaldık. Yıllardır yeteri kadar ebe ve hemşire istihdam edilmemiş, az kişi ile çok iş yürütülmesi tercih edilmiştir. Siyasi irade eksik sağlık emekçisi istihdamını tamamlamak, atama yapmak, ihraçları iade etmek yerine Covid-19 bulaş risk grubu altında bulunan sağlık emekçilerine, diğer kamu çalışanlarına verilen izinleri dahi vermeyerek hayatlarını riske atmayı yeğlemiştir. Ebe ve hemşire açığı derhal güvenceli istihdamla giderilmelidir” şeklinde konuştu.
Başkavak, Pandemi ile mücadelede sağlık emekçilerinin emeğinin yeteri kadar değer görmediğini ve haklarının verilmediğini belirterek, “Ebe ve hemşireler tirajdan-filyasyona, tanıdan tedaviye sağlık hizmetinin bütün süreçlerinde yer alırken, kişisel koruyucu donanımların yetersizliği ve uygun nitelikte olmaması başta olmak üzere birçok sorunla baş etmek zorunda kalmışlardır. Bu süreçte 10 bini aşkın sağlık emekçisi Covid 19 hastalığına yakalanmış, maalesef 33 sağlık emekçisi de hayatını kaybetmiştir. Hastalık riskiyle burun buruna yaşayan sağlık emekçileri “yaşatmak için yaşamalıyız" şiarıyla toplumsal bir duyarlılık ve farkındalık yaratmaya, taleplerini görünür kılmaya çalışmışlardır. Bu taleplerden biri de kovid'e yakalanan sağlık emekçilerinin bu durumunun iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesidir. Ebe ve hemşireler bulaş riskine karşı evlerinden, ailelerinden haftalarca ayrı yaşamak zorunda kalmakta, yoğun çalışma yükünün yanında bu durumun psikolojik etkileriyle de baş etmeye uğraşmaktadır” dedi.
Sağlık emekçilerindeki yıpranma ve tükenmişliğin katbekat arttığının altını çizen Başkavak, “Sağlık yönetiminde şeffaflığın olmaması, liyakatsiz yöneticilerin iş bilmezliği, yeteri kadar kişisel koruyucu ekipman olmaması ve çok yoğun çalışma koşulları, sağlık emekçilerindeki yıpranma ve tükenmişliği katbekat artırmıştır. Hal böyleyken bütün sağlık emekçileri gibi ebe ve hemşireler de yıpranma payından hak ettiği kadar faydalanamamaktadır Taleplerimizi karşılamayan kadük yıpranma payı yasası iptal edilmeli, bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve geçmiş çalışma yıllarını kapsayacak, fiili çalışma şartına dayanmayan 5 yıla 1 yıl yıpranma payı olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir” diye konuştu.
Başkavak, 3600 ek göstergede ısrarcı ve kararlı oldukları belirterek, “Yıllardır ebe ve hemşire olarak mücadele ettiğimiz taleplerden biri olan 3600 ek gösterge hakkımızı seçim propagandası yaparak, oyalayarak, zamana bırakarak vazgeçmemiz beklenmektedir. Oysa ki hakkımız olan 3600 ek göstergede ısrarcı ve kararlıyız. Bu hak tüm sağlık ve sosyal hizmet iş koluna bütünlüklü olarak verilmelidir, en düşük ek gösterge 3600’den başlatılarak kademelendirilmelidir” dedi.
EBE VE HEMŞİRELERİN TALEPLERİ ŞÖYLE;
Ebe ve hemşirelik mesleğindeki çalışan açığı, güvenceli-kadrolu istihdam ile giderilmesini istiyoruz
4B, 4C, 4D, taşeron, vekil, sözleşmeli, ücretli olarak çalışan ebe ve hemşirelerin kadroya geçirilmesini istiyoruz.
İş yerimizde Pandemi sürecinde daha fazla artan baskı, Mobbing ve şiddetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz
Kovid 19’un iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz
Ebelik ve hemşirelik yasasının yeniden düzenlenmesini, meslek tanımlamalarımızın net olarak belirlenmesini istiyoruz
Esnek ve kuralsız çalışmaya karşı; iş güvencesi, can güvencesi, ücret güvencesi, güvenceli çalışma koşulları istiyoruz
Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık, ücretsiz ve anadilinde kreş hizmeti istiyoruz
KHK ile ihraç edilen, güvenlik soruşturması bahanesi ile bekletilen ve ataması yapılmayan ebe hemşirelerin acilen göreve başlatılmasını istiyoruz
Sağlığımızı korumak için uygun sayıda ve nitelikte, kadın emekçiler için de kadın dostu kişisel koruyucu ekipman istiyoruz.