Mersin Barosu ile MERÇED, Tekfen Polipropilen Tesisi Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) olumlu kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, yürütmesinin durdurulması ve işlemin iptali için 13 Nisan 2020 tarihinde açmış olduğu davanın ardından bu kez, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tesisin yapılacağı alanın ‘Özel Endüstri Bölgesi’ ilan edilmesi kararının, kamu yararına ve hukuka aykırı olması sebebiyle, yürütmesinin durdurulması ve yapılacak yargılama ile işlemin iptali için Danıştay’a duruşma istemli dava açtı.
MERÇED Başkanı Sabahat Aslan ve Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu üyesi Semra Kabasakal tarafından Danıştay’a açılan davada dilekçesinde “4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’na uygunluk denetimi yapılması, Özel Endüstri Bölgesinin hayata geçmesi, çevresindeki tarım alanları ve yerleşim bölgeleri için yaşamsal tehlike yaratmaktadır. Kümülatif etki nazara alınmalıdır. Bu noktada Anayasa ve yasalarla güvence altına alınan temiz ve sağlıklı çevrede yaşama hakkımız ihlal edilmekte, halk büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakılmaktadır. 2005/9207 Sayılı işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmelik hükümlerine riayet edilmemiştir. Dava konusu işlemle uluslararası hukuk ve akit olunan uluslararası sözleşmeler görmezden gelinmiştir” İfadelerine yer verildi.
Dava dilekçesinin sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer verildi: Proje alanının hali hazırda var olan kent planları (çevre düzeni planı ve alt ölçekli planlar) ile paralellik içermediği, proje kapsamı hazırlanırken sürdürülebilir planlama politikalarıyla hareket edilmediği ve bu nedenle temel şehircilik ilkelerine uyulmadığı görülmektedir.
Tesiste aşırı su kullanımının sağlayacağı negatif dışsallıklar ele alınmamıştır.
Planlanan projenin etkileyebileceği tarım ve gıda sektörlerine olan etkiler göz ardı edilmiştir.
Tesis, ağır kirlilik oluşturan sanayi alt yapısı ile Mersin Limanı’nın verimliliğini etkileyebilme potansiyeline sahiptir.
Serbest Bölge’nin gelişimini sınırlamaktadır.
Karaduvar Balıkçı Barınağı’nın işlevini kısıtlayabilme ve Mersin merkezde balıkçılığı potansiyeline ciddi zararlar verebilme potansiyeline sahiptir. Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla Akdeniz Belediyesi tarafından 1.’ si düzenlenen Balık Festivali tüm Mersin halkı tarafından takdirle karşılanmış, adeta Mersin halkı tonlarca balığın pişirilmesiyle balığa doymuştur. Dava konusu tesisin yapılması halinde bu festivalin bir daha düzenlenmesi mümkün olmayacaktır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen Mersin Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesine olan etkiler hesaplanmamıştır.
Yukarıda açıklanan ve resen saptanacak nedenlerle; T.C. Cumhurbaşkanlığı’nın Toros Tarım San. ve Tic. A.Ş. Mersin Özel Endüstri Bölgesi İlanına dair 27.03.2020 tarih ve 2318 sayılı kararının açıkça hukuka aykırı olması ve ileride telafisi güç zararlar doğması ihtimaline ve işin aciliyetine binaen yürütmenin durdurulmasına, söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olması sebebiyle iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.”
“PROJE, BELLİ GRUPLARIN RANT ELDE ETMESİ İÇİN HAZIRLANMIŞ”
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Karaduvar Bölgesinde, Polipropilen Tesisi’nin yaratabileceği yoğun sanayi üretimi ve oluşabilecek çevre kirliliklerinden, tarım topraklarının çoraklaşmasından ve balıkçılığın bitmesinden, insan sağlığının zarar görecek olmasından bölgede yaşayan insanların kent içi ve kent dışı göçünü arttıracaktır. Bu sorun tesisin doğusunda yer alan Karaduvar, Karacailyas ve Kazanlı bölgeleri ile kuzeyinde yer alan Özgürlük, Çay, Çilek ve Cumhuriyet mahalleleri, tesisten çok olumsuz etkilenecektir. Projeye vergi muafiyeti getirilmesiyle birlikte, projeye çeşitli üstün teşviklerden faydalanmasının sağlanılması, projenin belli grupların rant elde etmesi için hazırlandığı ve özel bir proje olduğu anlaşılmaktadır” dedi. (Haber Merkezi)