Tarsus Belediyesi Meclisi, Mayıs Ayı 1. Olağanüstü Meclis toplantısını Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan’ın yönettiği oturum ile gerçekleştirdi. Meclis binasında gerçekleştirilen toplantı, korona virüs salgın hastalığı tedbirleri kapsamında sosyal mesafeye dikkat edilerek yapıldı. Gündem maddeleri görüşülmeye başlamadan önce Başkan Bozdoğan, annesi Cennet Tuna’yı kaybeden Toroslar Belediyesi eski Belediye Başkanı Hamit Tuna'ya baş sağlığı diledi. Görev geldiklerinden beri borçlu bulundukları yerlere 60 milyon lira para ödediklerini belirterek, "Bir yıl önceye çalıştık. Daha önce çekilen 38 milyon vardı. Toplu konut, kentsel dönüşüm yapacağız, asfalt yapacağız denilmiş. Asfalta ödenen para 2 milyon 700 bindi. Ama bu bir yıllık süreç içinde bizim ödediğimiz para 10 milyon lirayı geçti. Ciddi bir yapılandırmaya gittik. Tarsus belediyesi Mart ayının ilk haftası 2 tane komisyon oluşturdu. Birisi korona virüs eylem planı sağlık komisyonuydu. İkinci komisyon da ekonomi komisyonuydu. Sürecin nereye gideceği belli değil. Bu birinci atak. İkinci atak ne zaman gelir ne kadar insanımız bunla karşı karşıya gelecek bunun hesabını yapmak kolay değildi. Unutmayalım ki pandemide yüzde 60 nüfus etkilenir. Kimi ayakta geçirir, kimi yatakta, kimisi farkına bile varmaz. Ama bağışıklık sistemi çökmüş ve kronik hastalıkları olan insanların bu hastalıkta hiçbir şansı olmuyor. Ve bunları yaşadık. Oluşturduğumuz komisyon bunları esas aldı. 24 saat nöbet tuttuk. İlk olarak maske sorunumuz olacak dedik, meslek edindirmede ki tüm üniteyi maske üretimi için gönüllü kadınlarımıza açtık. Dezenfektan sorunumuz olacak dedik. Dışarıda litresi 58 lirayı bulan dezenfektanı havuzumuzda bulunan klordan 2 milyon 300 bin litre yer dezenfektanı oluşturduk. Elimizdeki imkanların hepsini kullandık'' şeklinde konuştu.
"23 BELEDİYEYE YARDIM ETTİK"
Pandemi sürecinde 23 belediyeye yardım ettiklerini kaydeden Bozdoğan, "Bugün Türkiye’de ismini tek tek sayacağım toplam 23 belediyeye maske ve dezenfektan gönderdik. Sadece Tarsus’taki resmi kurumlar değil. Sadece Alo 153 çağrı merkezimize 26 bin başvuru vardı. Evlerine tek tek gidildi. Sağlık çalışmalarımıza N95 maskeleri ile koruyucu ekipmanlar gönderdik. Dezenfekte çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Yardımlarımız devam ediyor. Vefa gurubuyla çok ciddi bir çalışma yaptık. Netice olarak gördüğümüz şuydu, devletlerin savaşmasıyla virüse karşı savaşmak arasında aslında bir fark yok. Pandemi bize bilginin ve enformasyonun ne olduğunu gösterdi" diye konuştu.
BORÇLANMA OY BİRLİĞİYLE BAŞKAN BOZDOĞAN'A VERİLDİ
Belediyenin salgın ile mücadele başta olmak üzere kamu hizmetlerini aksatmadan devam ettirmesi ve oluşabilecek nakit ihtiyacı karşılanabilmesi amacıyla 18 Milyon 500 bin borçlanma yetkisi Başkan Bozdoğan'a yetki verilmesiyle ilgili teklif oy birliğiyle kabul edildi. Bunun yanı sıra müdürlüklerden ve komisyondan gelen 15 maddenin görüşüldüğü toplantıda, teklifler oy birliğiyle kabul edildi.
Mecliste, dilek ve temenni bölümünde konuşan Başkan Bozdoğan, Mecliste her zaman ilçeye güç katacak kararlar aldıklarını vurgulayarak, "İnsanlarımızın sevince, mutluluğa gerçekten ihtiyacı var. Sorunlarımızı karşılıklı olarak konuşabilmeliyiz, tartışabilmeliyiz. Ama olması gereken yerlerde bunları yaparsak, daha şık ve daha güzel olur. Kamusal alanın ne kadar önemli olduğunu bu pandemiden sonra gördük. Özelleştirmenin sağlık sisteminde yapıcı olarak, yönetici olarak ilerde çok büyük bir faydasının olmadığını tüm bilim anladı. İkinci olarak da koruyucu hekimliği anladı. Üçüncü olarak sağlık çalışanlarının gerçekten çok değerli olduğunu. Bu insanların zor koşullarda görev yaptığını, bu insanların motivasyonlarını artırmak için devlet büyüklerinin de, bürokratlarında, valilerinde onlara gerekli desteği göstermeleri gerektiğini ortaya koydu. Dediğim gibi bilgiyi öğrendik, öğrenmeyi öğrendik. Ama başka şeyleri de öğrendik. Bilim ve bilimciliği öğrendik. Bilimin ne kadar önemli olduğunu, bilimciliğin ise o özellikle o bilimin adını kullanaraktan, televizyonun karşısında bizlere yanlış bilgiler verdiğini de gördük. Tabiatta insandan başka diğer canlıların da yaşadığını, onların da hatta insanlardan bile daha fazla doğaya hatta tabiata çok büyük anlamda katkı sağladığını gördük. Onların da bir yaşam hakkı olduğunu gördük.
Öyle bir şey gördük ki ben öldüm, hayat bitti diye bir şey yoktur, hayat devam ediyor. Burada belki de en önemli etken, insanla toplum ya da varlıklar derken bizler hepimizin bir yaşamdaş olduğunu gördük. Ölüm korkusunu anladık ki o ölüm korkusu o kadar anlamlıydı ki, ölümü anlamanın, anlamaya çalışmanın, hayatın güzelliğini anlamakta yattığını gördük" dedi.
"HAYATIN HAKİMİNİN KESİN KEZ BİLGİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"
Bu dönemde yaşamın hakkının insana karşı korunmasının gerektiğinin ortaya çıktığını kaydeden Bozdoğan, "Çünkü fütursuzca doğadaki tüm canlıları yok eden bizlerdik. Burada belki de tüm insanların tam olarak kardeş olduğunu gördük. Yaşamdaş olmak, kardeş olmakla eşdeğerdir. Hayatın hakiminin kesin kez bilgi olduğu ortaya çıktı. Yani netice olaraktan bu pandemiden alınacak çok ders var. Artık yepyeni bir dünya düzeni. Şehirlerin mimari yapısını bile değiştirecek, farklı şeyleri kılacak, bir pandemi tablosu ortaya çıktı. İnsanları birbirinden uzaklaştırdı. Yarın stadyumda insanların arasında nasıl mesafe olduğunu, gerçek sanat faaliyetlerinin insanlarımızca nasıl farklı bir şekilde izlenmesi gerektiği ve kişilerin ne olursa olsun kendi hijyenik tedbirlerini alması gerektiği ortaya çıktı. Hepimizin insanlık adına çok fazla çalışması gerekiyor bunu anladım. Bugün meclisteki bütün arkadaşlarım, birlikte çok şeyler tartışırız, konuşuruz. Hepimizin bir siyasi ideolojisi var, farklı yönleri var rotaları var ama bizleri ortak bir noktada tutacak olan tek bir şey sevgidir ve o sevgiyi de ne olursa olsun emek emek işleyelim. Ramazan Bayramımızı tüm Tarsus’umuzun ve meclis üyelerimizin canı gönülden kutluyorum. Hepinize teşekkür ediyorum" ifadelerini kulandı. (Haber merkezi)