ESRA ŞASİ YAĞMUR
Mimarlar Odası Mersin Şubesi, yat limanı olarak inşa edilen ancak 2011 yılından beri alışveriş merkezi olarak kullanılan yat limanı içindeki yapılaşmaya zemin hazırlayan imar planı değişikliği notlarına ilişkin görüşlerini açıkladı. Mimarlar Odası’na göre yapılan son değişiklikler, yat limanının AVM özelliğinin daha da pekiştiği görüşünde. Mimar Odası Mersin Şube Sekreteri Özcan Karadağ, “2011 yılında faaliyete geçen Mersin Yat Limanı, günümüzde yat limanı kimliğini kaybetmiş, tüm yasa ve yönetmelikler hiçe sayılarak, içerisindeki süs havuzunda kayıkların yüzdüğü ulusal ve uluslararası markaları içerisinde barındıran dev bir alışveriş merkezine dönüşmüştür. Dolgu alanı ve marina yapma yönetmeliğine aykırı bir şekilde MARİNA AVM olarak binlerce m2 inşaat alanı oluşturulmuş, yeni fonksiyon yüklemeleri, ek ticari ve eğlence birimleriyle özellikle belirli kapasitede taşıt trafiği için hesaplanan sahil yolunda içinden çıkılmaz trafik yüküyle, Adnan Menderes Bulvarı’nda trafiği durma noktasına getirmiştir” dedi.
“YAPI YÜKSEKLİKLERİ AYNI KALDI”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 1/1000 ve 1/5 binlik plan için değişiklik notunu askıya çıkardığını, bakanlığın açıklamasında planlar arasında uyumun sağlanmasının hedeflendiğinin söylendiğini kaydeden Karadağ, “Ancak dava konusu plan notu değişikliğinin iptal kararının gerekçeleri olan yapı yoğunluğu ve yapı yükseklik değerlerinin plan notu değişikliğinde aynı şekilde işlendiği tarafımızca tespit edilmiştir” diye konuştu.
“BAKANLIK MAHKEME KARARINI UYGULAMALI”
Yat limanı içerisindeki binalara 2 kat izni verildiğini ancak Mersin İdare Mahkemesi’nin bu planları iptal ettiğini vurgulayan Karadağ, “Bu karar ile normalden fazla yapılaşma ve yönetmeliklere uymayan fazla alanların kaldırılması ve projenin kanun ve yönetmenliklere uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda yetki, ruhsatı resen veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndadır. Ruhsatı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verdiği için mahkeme kararını yerine getirmek de bakanlığın görevidir. İnfaz kararının bir an önce yerine getirilmesi sürecinin, çatı örgütümüz olan TMMOB bileşeni meslek odaları tarafından da takip edileceğinin bilinmesini isteriz” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIK AYKIRILIKLARI YASAL HALE GETİRİYOR”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve askı süresi dolan plan değişikliği notunda, yat limanının batısında yeni bir taşıt kapısı önerildiğini kaydeden Karadağ, bu önerinin, ‘karadan girecek yatların trafik sıkışıklığı yaratmasını önlemek’ amacına dayandırıldığını vurguladı. Karadağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Yat Limanı işlevini yerine getiremeyen, yat limanına karadan girecek yatların trafiği sıkıştırdığı gerekçesinin gerçeği yansıtmadığı ortadadır. Yat Limanımız yat limanı olmanın ötesinde ulusal ve uluslararası markaları içerisinde barındıran uluslararası ölçekte bir AVM’ye dönüşmüştür. Bu dönüşümün tek sebebi salt rant ve spekülatif amaçlı olan bu sürecin eseridir. Bu süreç sonunda yoğunluk artırımı ile birlikte oluşan trafik ve erişim konusu içinden çıkılmaz bir hal almışken, ek ticari ve eğlence birimleriyle bu sorun daha da büyümüştür. Kent parkımızın bölünerek spekülatif amaçlı ranta feda edilmesini istemiyor ve ikinci bir yolun açılmasını doğru bulmuyoruz. Daha önceki süreçte, Mimarlar Odası Mersin Şubesi olarak Mersin kamuoyunu bilgilendirmiştik. Bu açıklamada özetle; ‘inşa edilmiş olan ticari alanlara yeni alanlar eklenerek ticari alanın arttırıldığı, inşaatı devam eden ek binalarla birlikte Marina’daki toplam inşaat alanının 14.200 metrekare olması gerekirken, mevcut yapılaşmanın 21 bin 718 metrekara olduğunu tespit etmiştik. Ancak asıl ve daha büyük problem, arsa alanının 209.817 metrekare olarak belirlenmiş olması ve projede yüzde 10’luk oranla 20.981 metrekare inşaat izni verilmiş olmasıdır. Biz hesaplamalarımızda toplam arsa alanının 209.817 metrekare olmadığını, Marina’nın toplam kara alanının 142.000 metrekare olduğunu, mendirekler dahil edilse dahi toplam kara alanının 185.000 metrekare olduğunu tespit etmiş ve Mersin Marina’da yapılan inşaat uygulaması için baz alınan 209.817 metrekarelik arsa alanın neye göre hesaplandığını sormuştuk. Bugün gelinen aşamada üzülerek görmekteyiz ki 2 yıl önce yaptığımız inşaat fazlasına dair tespitlerimiz, bakanlık tarafından da kabul edilmekte ve bu aykırılıkların yasal hale getirilmesi için bir çalışma yapılma çabası vardır. Kamu yararı yönünde objektif duruş göstermekle yükümlü odamız bu beyhude çabanın kamu yararı olmadığını bilmekte ve bu uygulamaya karşı gerekli çabaları sonuna kadar göstereceğimizi ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğimizi beyan ederiz.”