Cevizler sağlıklı yağlar, lif, vitaminler ve mineraller içerir. Ceviz, kilo alımına yol açmayacak ve kilo verme hedeflerinizi engellemeyecek sağlıklı bir diyetin parçası olarak tüketilebilir. Vücut ağırlığına katkıda bulunan yaş, cinsiyet, genetik ve egzersiz gibi birçok faktör olmasına rağmen, kilo hedeflerine ulaşmaya yardımcı olmak için değiştirilebilecek bir husus da ne yemeyi seçtiğimizdir. 10 kişiden yaklaşık 9'unun diyet yağı tüketme konusunda endişe duymasıyla, diyet yağı ile vücut yağı arasındaki bağlantı hala kafa karışıklığına neden olmaktadır. Cevizin yağ oranının yüksek olması nedeniyle de bazı insanlar cevizin mucizelerinden habersizdir. Ceviz tüketimi, beslenme kılavuzları tarafından doymuş yağın yerine önerilen iyi, doymamış yağ türlerini içerir. Sağlıklı yetişkinlerin düzenli olarak ceviz gibi çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA) içeren yiyecekler tüketildiği bir çalışmada, açlık ve toklukla ilişkili iştah hormonlarında olumlu değişiklikler gözlemlenmiştir. Ceviz gibi PUFA açısından zengin bir diyet tüketen katılımcılarda, açlığı artıran hormonda önemli bir azalma ve tokluğu artıran hormonda önemli bir artış görülmüştür. Başka bir çalışmada ceviz tüketimi ile merkezi sinir sistemi tepkileri arasındaki olası bağlantıları araştırmak için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) kullanılmıştır. Araştırmacılar ceviz tüketmenin beyinde açlık ve istekleri kontrol etmekle ilişkili bir bölgeyi aktive edebileceğini bulmuşlardır. 10 obez yetişkin katılımcının yiyecek alımı ile iştahları yakından izlenmiş ve günde 48 gram ceviz içeren bir içecek tüketenlerin daha tok hissettiklerini bildirmişlerdir. Ek olarak, ceviz içeren içecek tükettikten 5 gün sonra, beyin taramaları katılımcıların kek ve patates kızartması gibi son derece cazip yiyeceklere direnmelerine yardımcı olan bir beyin bölgesinde artan aktivasyon olduğunu göstermiştir.
ANTİOKSİDAN: Cevizler, diğer tüm yaygın kuruyemişlerden daha fazla antioksidan aktiviteye sahiptir. Bu aktivite, özellikle cevizlerin kağıtsı kabuğunda büyük miktarlarda bulunan E vitamini, melatonin ve polifenoller adı verilen bitki bileşiklerinden gelir. 60 yaş üstü sağlıklı yetişkinler üzerinde yapılan bir çalışma, ceviz açısından zengin bir öğün yemenin katılımcıların LDL (kötü) kolesterol seviyelerini azalttığını göstermiştir. LDL kolesterolü atardamarlarınızda birikirse, ateroskleroza neden olabilir.
OMEGA-3 KAYNAĞI: Ceviz, diğer tüm kuruyemişlerden önemli ölçüde daha fazla omega-3 yağ asidi içerir. Ceviz de dahil olmak üzere bitkilerden elde edilen Omega-3 yağlarına alfa-linolenik asit (ALA) denir. Bu temel bir yağdır; yani onu diyetinizden almanız gerekir. Çalışmalar, ALA'nın artan diyet seviyelerinin kalp hastalığı ve aritmi gibi kalp-damar rahatsızlıkları riskini azaltabileceğini öne sürmektedir.
BAĞIRSAK DOSTU: Sağlıksız bir bağırsak mikrobiyotası bileşimi, bağırsaklarınızda ve vücudunuzun diğer yerlerinde iltihaplanmaya ve hastalığa katkıda bulunabilir; obezite, kalp hastalığı ve kanser riskinizi artırabilir. Ceviz tüketmek, mikrobiyotanızın ve bağırsağınızın sağlığını desteklemenin bir yolu olabilir. Yapılan bir çalışmada, 194 sağlıklı yetişkin 8 hafta boyunca her gün 43 g ceviz tüketmiştir ve çalışmanın sonunda ceviz tüketmedikleri döneme kıyasla yararlı bakterilerde bir artış görülmüştür.
KANSER SAVAR: Hayvan ve birkaç insan çalışması, ceviz yemenin meme, prostat ve kolorektal kanser dahil olmak üzere belirli kanser riskini azaltabileceğini göstermektedir. Ceviz, ellagitanninler adı verilen antioksidanlar açısından zengindir. Bazı bağırsak mikropları bunları ürolitinler adı verilen bileşiklere dönüştürebilir. Ürolithinler bağırsaklarınızda enfeksiyon önleyici özelliklere sahip olduğundan ceviz yemenin kolorektal kansere karşı korunmaya yardımcı olması oldukça olasıdır. Dahası, ürolithinler vücudunuzdaki hormon reseptörlerinin bloke edilmesini sağlayan hormon benzeri özelliklere sahiptir. Bu, özellikle meme ve prostat kanserleri olmak üzere hormonla ilişkili kanser riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.