Yasmina Lokmanoğlu | Kentimizin Tarımının Sürdürebilirliliği | Güney Gazetesi Mersin
Yasmina Lokmanoğlu

Kentimizin Tarımının Sürdürebilirliliği


 

Mersin’in Coğrafi Ürünlerini. Biz Mersin’liler Biliyor muyuz?

 

Hepimiz Mersin ilinde bir yerlere gidip yemek yiyoruz, çay içiyoruz, süpermarketlerden alışveriş yapıyoruz. Kaçımızın karşısına şöyle bir etiket çıkıyor? “ Erdemli Muzu veya Anamur Muzu? Size yine bir soru bu ilde yaşayan kaç kişi arasında ki farkı biliyor? Marina dahil Mersin’ de gittiğimiz lokantalarda menüde hiç salata üzerine lamas limonu, Mut Zeytinyağıveya Sarı Ulak Zeytinyağı sos ile servis edilmiştir, cümlesini gördük mü? Benim cevabım şu olacak, ben görmedim.

 

Çok sevgili Mersinli hemşerilerim toprağı zengin, suyu bol( artık birkaç yıl sonra ne olur bilemiyorum), iklimi genelde güzel bir yerde yaşıyoruz. Mersin merkez hariç, ilçelerimizin çoğu tarım ile uğraşıyor. Bu çiftliklerin bazıları küçük ölçekli, bazıları büyük. Türkiyenin limonun % 70 ilimizden gidiyor. Tarsus ve Mersin’in dağlık bölgesi üzümleri ile meşhurdur. Zaten 60 yaş üstü çiftçiyle sohbet ettiğim zaman üzüm çeşitleri isimleri konusunda sahip olduğu bilgiye şaşırıyorum. Bu değerli toprakların üzerinde doğduğum ve büyüdüğüm için kendimi çok şanslı addediyorum. Ama bunun gelecek nesillere sürdürülebilirliği ancak bizlerin elinde, ancak kendimiz kendi ürünümüze sahip çıkarsak, bizi ziyarete gelen misafirlerde sahip çıkar.

 

İlimizde bir sürü Coğrafi işaretli ürünlerimiz var. Bizler 2 milyon nüfuslu bir il olarak önce kendi ürünlerimizi tüketmeye başlasak düşünün çiftçi için nasıl bir teşvik olur. Bizler lokanta menülerimize coğrafi işaretli veya Slow Food Nuh’un ambarına girmiş ürünlerimizi öncelikle yeme içme sektörüne taşımalıyız. Bunun için Odalar kampanya yapmalı. Kendi düzenledikleri yemek davetlerini bu ürünler ile zenginleştirmelidir. Sonra bizler bu ürünleri Marketlerden talep etmeliyiz. Pazar yerlerine gidip ürünü üreten ürüeticiden alış veriş yapmalıyız. Badem ezmesi alıyorsak eğer bu hangi yörenin diye sorgulamalıyız. Sirkelerimizi kendi üzümlerimiz ile yapmalıyız. Süt alırken bu hangi tür hayvan demeliyiz.Unutmayalım, her hayvan türü ancak kendi bölgesinin otlarını tüketirse kendi sütüne, etine lezzeti verir. Hepsi aynı hazır mamayı tüketirse başta hayvanın sağlığı sonrada bizim sağlığımız tehdit altında kalmış oluyor.

 

Gördüğünüz gibi bizler kendimize değer verirsek, elin insanıda bize değer verir. Kendimize inanarak bunu başarabiliriz diyorum.

 İyi Haftalar.



ARŞİV YAZILAR