İlkay Adalıoğlu | Aynılar Aynı Yere | Güney Gazetesi Mersin
İlkay Adalıoğlu

Aynılar Aynı Yere


Çok kere aynı şeyi yaşadım ama hiç bu kadar güçlü gelmemişti.

Zehirlendim.

Toksit gündem yüzünden hasta olduğum çok zaman hatırlıyorum. Ancak ruh ve beden sağlığımı ayakta tutmak için bu kadar zorlandığım başka dönem olmamıştı.

Umut etmeye bile korkar mı insan?

Korkuyormuş işte.

Kaç seçimdir aynı hikaye.

 

Neyse geçtim artık Türkiye’yi, dünyada seçim süreçlerinde yaşananlara dair yazılanları okumaya başladım.

Kolombiya’dan, Sri Lanka’ya, Brezilya’dan Macaristan’a çarpıcı örneklerle karşılaştım.

Hatırlayacağınız üzere geçen sene Macaristan’da bizimki kadar olmasa da debdebeli seçim süreci yaşandı. 12 yıl ülkeyi yöneten Orban’ın karşısına Türkiye’deki gibi farklı ideolojilere sahip partilerden oluşan çoklu ittifak çıktı. Kamuoyu yoklamaları ve sokağın sesi, otoriter Viktor Orban’ın gideceğine işaret ediyordu. Ancak sonuç öyle beklendiği gibi olmadı. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasını Otokrat Lider iyi değerlendirdi.

Özgürlük ve güvenlik ikilemine sıkıştırılan Macarlar, güvenliği tercih etti.

 

Tüm bu okumalarım çerçevesinde bazı insanların otorite karşısındaki eğilimleri üzerine gerçekleştirilen deneylere denk geldim. Bu psikolojik deneyler, kimilerinin otoritenin gücüne karşı savunduğu ilkelerini, vicdani değerlerini terk edip itaat sergileme şekillerini gösteriyor.

 

Sanırım S.Oğan da bunlardan biri.

Büyük çekişmelerin ortasında yalpalayanların, kararlı bir ideolojik tavrı, ilkeli siyasi duruşu olmayanların son raddede her tavize açık olduklarını, haklıdan değil güçlüden yana tavır koyduklarını bir kez daha kanıtladı.

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün adını defalarca andığı açıklama sonunda Ata ittifakını, Erdoğan-Hizbullah koalisyonuna yamadı.

 

Bazı ipuçları alsak da henüz ne kopardığını net bilmiyoruz. Kendisine oy verenlerin ne kadarının takipte kalacağından da emin değiliz. Tek bildiğimiz iktidarın mıknatıs kuvvetinin devreye girerek ilkesizleri topladığı.

 

Kaldı ki 14 Mayıs’ta da kararsız seçmenin büyük kısmının iktidarın mıknatıs gücüne kapıldığını söyleyebilirim. Diğer kısmının ise elindekini kaybetme korkusuyla hareket ettiği ortada.

 

Partili cumhurbaşkanı, sonuçta kendini destekleyenleri kamu kaynaklarını kullanarak ödüllendirme, karşı çıkanları ise polis gücüyle cezalandırma gücüne sahip.

Hal böyle olunca menfaat kokusu alanlar da, hışmından korkanlar da etrafında birleşiyor.

 

Muhalefetin ise ne oy verenlere menfaat sağlama ne de karşı olanları cezalandıracak kuvveti var. Tablo bu iken geriye iktidarı devralacak kadar güçlü olduğunu ve adil yöneteceğini anlatmaktan başka çare kalmıyor.

İttifakı çekim merkezi haline getirecek tek yol buradan geçiyor.

 

Kimse fazla endişelenmesin.

S.oğan büyük kayıp değil.

Türkiye’nin çıkarlarını pazarlık konusu haline getiren bu siyasi figür, belki birkaç yüz bin oy kazandırabilirdi. Fakat güvensizlik ve tutarsızlığı da beraberinde taşırdı.

 

Ee hani ne diyorlar?

Aynılar aynı yere.



ARŞİV YAZILAR