NERONLAR’IN KAVGASI
Hiç kimse önünüzde bir kapı açmayacaktır. Gücünüz varsa, korkusuzsanız bunu siz yapar, kapıdan içeriye girersiniz. Güç ve cesaretiniz yoksa, yoksunuz demektir.
İnsanların iyiliği istemekle birlikte, anlaşılmaz bir nedenle kötülüğü yeğlediklerini gözlemliyoruz ne yazık ki.
Bizden nelerin gizlendiğini bilemeyiz. Her zaman da kahraman olamayız.
Sanırım bir düş görüyorum. Kuralların çiğnenmesiyle ilgili. Sanırım bir düş gördüm.
Yaş aldıkça soracağımız sorular gittikçe azalsa da, sanırım önemli olan, insanlığa ilişkin sorunlara odaklanmak.
İnsanlar alırlar ve bizi bir dünyanın içine yerleştirirler. Asla bulunmadığımız bir dünyanın içine. İnsanların bulantı verici düşüncelere ne denli kafa yorduklarını bilmiş olsaydık, belki de çıldırırdık.
Siyasi gelişmeleri yorumlamaya çalıştığımızda, çözmemiz gereken şifrenin sayısı her zaman bir tane olmayabilir.
Batının kötücül planlarını simgeleyen sinsi gülümsemelerini, alttan alta yürüttükleri kendi içlerindeki fesat hesaplaşmalarını gözlemliyoruz zaman zaman.
Dünyaya yön verme saplantılı, zeki, bilge küreselciler, insancılmış gibi görünmeye, hümanizm bayrağı sallamaya bayılıyorlar. Elbette rahatları kaçmadığı, çıkarlarına dokunulmadığı sürece.
Yolumuzun tıkanması, parlatılmak üzere önümüze geçirilmiş ayrıcalıklı genç prenslerin bulunduğunu gösterir.
Kural böyledir: Çoğu zaman ve aynı zamanda bir gözetlenendir gözetleyen.
…
Dostun hasmından sakınsan gerek
Dostun dostunu dost tutsan gerek
Şu çift güruha bağlamayasın bel
Hasmın dostu, dostun hasmı engerek.
Nizamülmülk
…
Kitaplarda olağanüstü iyi yürekli insanlardan söz edilir, doğru, ama biz yine de deneyimlerimizin söylediklerini göz ardı etmeyelim.