Kaparinin bilinmeyenleri
Kapari; İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde yaygın olarak yetiştirilen bir çalı türü olan Capparis spinosa'nın olgunlaşmamış çiçek tomurcuklarıdır. Tuzlu ve keskin olan kapari, Akdeniz mutfağının vazgeçilmezidir ve çeşitli yemeklere lezzet katmak için kullanılır. Sodyum açısından zengindir ve hem lezzet hem de sağlık açısından az miktarda kullanılması en iyisidir. Genellikle turşu haline getirilir ve küçük boyutu ile yoğun lezzeti sayesinde garnitür veya baharat olarak da kullanılır. Dahası, kapari besin açısından oldukça etkilidir ve çeşitli sağlık yararları ile ilişkilendirilebilir.
BESLEYİCİ: İçerisinde yüksek oranda sodyum bulunur. Sodyum, sıvı dengesini ve kan basıncı seviyelerini düzenlemede merkezi bir rol oynar. Sodyum fazlasının zararlı olabileceğini göz önünde bulundurularak kontrollü tüketilmelidir. Kapari demir metabolizmasında, enerji üretiminde ve beyin fonksiyonunda rol oynayan temel bir mineral olan bakır içerir. Ayrıca, vücudunuzun kan pıhtılaşması ve kemik sağlığı için ihtiyaç duyduğu bir mikro besin olan K vitaminini de sağlar.
ANTİOKSİDAN: Hücre hasarını önlemek için zararlı serbest radikalleri nötralize edebilen bileşikler olan antioksidanlar açısından zengindir. Araştırmalar antioksidanların iltihabı azaltabileceğini ve kalp hastalığı, kanser, tip 2 diyabet gibi kronik rahatsızlıklara karşı koruyabileceğini göstermektedir. Test tüpü çalışmalarına göre, kapari özellikle kuersetin ve rutin gibi antioksidanların iyi bir kaynağıdır. Bu bileşiklerin her ikisi de iltihabı hafifletme, yara iyileşmesini hızlandırma ve sağlıklı kan şekeri seviyelerini destekleme yetenekleri açısından ön plana çıkmaktadır.
KİLO YÖNETİMİ: Lezzet dolu ancak kalorisi düşük olduğundan sağlıklı diyete mükemmel bir katkı sağlar. Yemekleri tatlandırmak için kullanılan daha yüksek kalorili malzemeler yerine kapari kullanarak günlük kalori alımınızı azaltabilirsiniz.
DİYABETLE SAVAŞ: Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, bazı çalışmalar kaparilerin diyabetle savaşan özelliklere sahip olabileceğini öne sürmektedir. Bir incelemeye göre, kaparilerde bulunan belirli bileşenler karbonhidrat emilimini azaltarak ve pankreasta insülin üreten hücreleri koruyarak daha iyi kan şekeri yönetimini desteklemeye yardımcı olabilmektedir. Diyabet hastası 30 kişiyi içeren küçük bir çalışma, günde 3 kez kapari özütü tüketmenin kan şekeri ve trigliserit düzeylerindeki artışları önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir. Benzer şekilde, diyabet hastası 54 kişi üzerinde yapılan eski bir çalışma, 2 ay boyunca günde 3 kez 400 mg kapari meyve özütü tüketmenin, tüketmeyenlere kıyasla açlık kan şekeri seviyelerinde ve uzun vadeli kan şekeri yönetiminde önemli gelişmelere yol açtığını belirlemiştir. Yine de, kapari meyvesinin sağlıklı bir diyetin parçası olarak normal miktarlarda tüketildiğinde kan şekeri seviyelerini nasıl etkileyebileceğini belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
KAPARİ TÜKETİMİNİN OLASI DEZAVANTAJLARI: Kapariler nispeten yüksek sodyum içeriğine sahiptir ve 1 yemek kaşığı (10 gram) porsiyonda önerilen günlük alınması gereken sodyum miktarının yaklaşık %9'unu bulunur. Sodyum, sağlığın birçok yönü için önemli olsa da, yüksek miktarlarda tüketilmesi, özellikle etkilerine karşı daha hassas olan kişilerde kan basıncı seviyelerini artırabilir. Yüksek tansiyon; kalp hastalığı ve felç için önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca yüksek sodyumlu diyetler, mide kanseri riskinin artması da dahil olmak üzere sağlık üzerinde başka olumsuz etkilerle ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle, özellikle tuz alımınızı izliyorsanız veya düşük sodyumlu bir diyet uyguluyorsanız, dengeli bir diyetin parçası olarak kapariyi ölçülü bir şekilde tüketmek en iyisidir. Ek olarak, sodyum içeriğini azaltmaya yardımcı olmak için kaparileri kullanmadan önce biraz suda bekletip durulayabilirsiniz.