Hülya Aslan | Devrim Yasaları ışığında ‘8 Mart’ların anlamı  | Güney Gazetesi Mersin
Hülya Aslan

Devrim Yasaları ışığında ‘8 Mart’ların anlamı 


3 Mart 1924…

 

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin eğitimde sosyal ve hukuk alanında çağdaş demokratik ve laik bir ulus devlet olacağının yasalara büründüğü önemli tarihlerimizden biridir.

101 yıl önce bugün (3 MART) 3 DEVRİM YASALARININ hayata geçirildiği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yol haritasının ne olacağının da büyük oranda belirginleştiği tarihimizin kıymetli sayfalarından biridir.

Uzunca yıllardır ülkemizin kurucu felsefesine dair her şeyin tüketildiği, ayaklar altına alındığı bir atmosferde geçtiğimiz hafta bir asrı devirmiş ve ülkenin harcının ham maddelerini oluşturan bu yasaların yıl dönümünü sessiz, sedasız, öylesine anlamı yokmuşçasına ve de eskilerin deyimi ile öylesine kıymeti harbiyesi bilinmezcesine geçirdik…

Ben mi yanılıyorum yoksa...

Sizler Duydunuz mu… rast geldiniz mi DEVRİM YASALARI ile ilgili bir içeriğe?

Mesela devletin en üst mevkilerinden okullarına uzanan kademelerin hiçbir yerinde topluma bir mesaj, bir hatırlatma yahut bu amaçlı bir program düzenleme oldu mu?

Hadi özel kanallardan vazgeçtik diyelim

TRT gibi bizim sizin vergilerinizle işleyen bir kurumun herhangi bir yerinde bu amaçla hazırlanmış bir programa denk geldiniz mi?

Her türlü politik manipülasyonların, yalanların, dolanların uçuştuğu, koca bir toplumu kendi koltuk seviciliklerine heba eden onlarca yüzsüzün hüküm sürdüğü canım ülkemde

Taaa bir asır önceden yüzyıllar sonraya modern medeni bilimsel bilgi ışığında yoğurulması istenen ve de KADINI ile ERKEĞİNİ eşit kılan bir devlet olmaya dönük her ne yasa, devrim ve uygulama varsa hayata geçirilmiş olduğu kaldı ki bunun bir varsayım olmadığını geçmiş yüzyılların bilgi birikimi ile dünyanın bir asırdır yaşadıklarının somutlaşmış gerçekleri ortaya koymuşken ve bugün 3 MART’ların bu ülkeye kazandırmak istediklerini 8 MART’lara bakıp basit bir okumayla anlamak mümkünken,

Onlarca yıldır nesillerin görmesini anlamasını özümseyip sahip çıkmasını engelleyici her ne varsa hayata geçirenlerin ülkesine dönüştürülmedi mi?  

Acaba henüz 6 aylık olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu zihniyetinin bu ve benzeri devrimleri yapmadaki amaçları neydi diye KADINLARIMIZA anlatan öğreten oldu mu?

Mesela ne tür gerekçeler ve ihtiyaçlar gözetilerek 3 DEVRİM yasaları çıkarılmış ve kabul edilmişti diye hangi okulda/okullarda münazaralar yapıldı/yapılıyor?

Bugünün Türkiye’sinde bu yasaların anlam ve öneminin ne olup ya da olmadığının anlatılması ve hatta tartışılması mümkün olabilmiş midir?

Bunlar gibi pek çok soru yanında bu kanun maddeleri gündelik yaşamımızın nerelerine dokunuyor…. Mesela çocuklarımızın/ gençlerimizin, KADINLARIMIZIN geleceğini ne kadar etkiliyor şeklinde programlar düzenleyebilmiş miydik?

Ya da aynı hafta içerisinde kutlanan DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR günü ile 3 DEVRİM YASALARININ anlam ve önemine aynı pencereden bakabilmeyi bu devrim yasalarının TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNDE YAŞAYAN her bir KADINA eğitimde, hukukta ve yaşamın her alanında eşitlik çağdaşlık getirmek istediğini görebilmiş miydik?

Dolayısıyla

3 MART DEVRİMLERİNİ ÖZÜMSEMENİN VE HAYATA GEÇİRİLMESİ DİRENCİNDE BULUŞMANIN ülkemizde “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ” kutlamayı çok ama çok gerçekçi kılar…

Değilse

HALKLAR küreselleştikçe köksüzleştirilen bir dünyanın günlerin anlamlarını kutlamalar safsatası ile boşaltmaktan ve tüketimi yüceltip kültürü sosa çevirenlerin piyonları olmaktan öteye geçemezler

 



ARŞİV YAZILAR