MEB’de işleyen/işletilen yönetmelikler mi??!!
“Proje okullar gerçeği üzerine” yazı dizimin iki ayrı başlık ve dolayısıyla iki safhasını açıkladıktan sonra son kısmı olan bu okulların müfredat ile idareci ve öğretmen alımında ki oyunun son perdesini açıklamaya sıra geldi.
Ve elbette ki bu oyunların gerçekleşebilmesi adeta liyakatsizliğin ilkeleri olarak yazılmış yönetmeliklere dayandırılıyor bugün. Hoş eski yönetmelikler Fen-Anadolu liseleri gibi okullara öğretmen ve idareci alım şartlarını son derece net ortaya koymuş olduğu halde bunları hiçe sayan onlarca uygulamaya imza atmaktan geri durmamıştı MEB.
Hepinizin bildiği ve ne yazık ki tüm kurumlara sirayet etmiş işin ehlini uzaklaştırıp kendine biat edecekleri yerleştirme mekanizmasının yolunu açan ve hiçbir nitelik derdinde olmayan bu yönetmelikler ile itirazların önü toptan kesilmiş oldu…oluyor…
Yani bugün Bakanlığa, İl veya ilçeye “proje okullara” öğretmen ya da idareci alımları ile ilgili itiraz dilekçesi yazın ya size hiç dönmezler(benim bakanlığa 6 ay önce il üzerinden gönderip sayı numarası aldığım dilekçeme kimsenin dönmemesi gibi) ya da yapılanlar yeni yönetmeliğin şu maddesine uygundur deyip geçip giderler. Ki tamamen doğrudur.
Çünkü sarı inek 1950’den sonra ve yakın geçmişte de ÖMK(Öğretmenlik Meslek Kanunu ) ile çoktan verilmişti.
Milli Eğitim Bakanlığı aynı hükümetin 9. Milli Eğitim Bakanı...18 kez yönetmelik değişimi…. Ve ÖMK gibi kanunlar çıkarma ile en çok değişim dönüşüm yaşayan bakanlık oldu..
Oldu da geleceğimiz adına ne oldu ?
Mesela eğitim sistemimiz dünya ölçeğinde nitelik kazanır yola mı sokuldu?
Bilişim çağının gerekleri ve yöntemleri mi uyarlanır oldu?
“Eğitim-üretim” girdi ve çıktısı ne durum da?
Yoksa kimsenin bunlar umurunda değil mi?
Ama bizlerin çok…pek çok umurunda bu sebeple bunca yönetmelik değişikliklerinden bu yazımın konusu olanlardan birkaç örnekle durumu somutlaştırayım ki kendi felsefeleri açısından çabalarının hiç de boş olmadığını ve fakat eğitimin niteliğinin ise tarumar edildiğini görmüş olalım….
Örneğin
Proje okullardan sayılan bir fen lisesinde( ilk yazımda belirttiğim gibi binde bir ya da en düşüğü yüzde birle girilen bu okullarda) 9. Sınıf bir öğrenci 5 ders saati din türevi dersler alırken 2 saat fizik, 2 saat kimya, 2 saat biyoloji, 0 (sıfır) felsefe ki bilimlerin kökenidir ve 0 (sıfır)Almanca ya da hiçbir ikinci dil olmayan müfredat ile öğretim yapıyor.
Devam edelim yine bu 18 kez değişiklikleri ile
Tüm okulların idareci atamalarını da dizayna soktular. Şöyle ki bugün proje okul dedikleri fen liseleri ve köklü birçok Anadolu liselerinde önceki yönetmeliğe göre idareci olma kriterlerinden biri adayların “fizik kimya biyoloji ve matematik branşlarından herhangi birinden seçilmesi” denilirdi. Bu alanlardan başvuru olmaması halinde sosyal bilimler alanında branş sıralaması yapmış olmasıydı. Bu maddeyle birlikte birçok kriteri gözeten işte bu yönetmelik değiştirildi ve tüm bu şartlar kaldırıldı.
Gerçi yönetmelik bu kadar açıkken bile bir din bilgisi öğretmeni Mersin Eyüp Aygar Fen Lisesi Müdürlüğünü yıllarca yaptı bir ara Yahya Akel Fen lisesi ile birlikte her ikisine birden idarecilik yaptı/yaptırıldı…ve o yönetmelik kimsenin umurunda değildi…
Neyse ki zaten işlemeyen bu gibi şart şurtlar da 18 kez içinden birinde kaldırılıp, yazılı sınavlara bir de yüzdelik oranı daha yüksek mülakat tiyatrosu da eklenince
yani “bendensin -değilsin...”tarafsın - bertarafsın, “biat et rahat et” “a cemaat- b tarikat ” mülakatları ile sistemi kendileri için daha kolay işletilir hale sokup ta okulların müdürleri/idarecileri bu yollarla koltuklarına muhkemleştirilince
Gelecek hamlelerden ne beklersiniz
o koltuğa muhkemleşmenin yolunu iyi bilen idare kadroları eşyanın tabiatına aykırı davranmayıp diyet ödeme sırasını atlamadan beyinleri değil göbekleri ile bağlı oldukları sistemde kendilerinin atanma yol ve yöntemlerini kopyalayarak uygulamazlar mı?
ya da uygulamaları için gerekli talimatları almazlar mı?
Hey zaman!!! neler gösterdi… Varın ölçün niteliği siz…
Oysa bu fen liselerinde bu Anadolu liselerinde idarecilik yapmak çok seçkinlik gerektirirken aynı seçkinlik bu okullarda öğretmenlik yapılabilmesi için de geçerliydi. Mesela bu okullarda öğretmenlik için yabancı dil bilme şartı yanında alanında yeterlilik düzeyleri ile genel kültürü de beraberinde ölçen merkezi sınavları kazanma şartları gibi birçok madde vardı.
Peki bu eğitim sisteminde, bir yönetmelik ile değiştiremedikleri ne kaldı hocam derseniz
Öğrencilerin adı değişen ve fakat her zaman girmek zorunda oldukları sınavlar ve bu sınavlar için ailelerinin her yıl katlanarak döktükleri milyon milyon liralar…
Proje okullarda idareci ve öğretmen olmaya giden yollardan en etkilisi…