Doğum Oranı Neden Azalıyor?
Değerli okurlar, geçen günlerde TÜİK tarafından 2001-2024 yılları arasındaki toplam doğum sayısı ve doğurganlık hızı istatistikleri açıklandı. Bu istatistikler aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.
Peki biz bu grafiği nasıl yorumlayabiliriz? Öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta kırmızı ile gösterilen toplam doğurganlık hızının 2014 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde düşüşüdür. Bu bize 2 çocuk ortalamasının 1.5’a düştüğünü göstermektedir. Muhtemelen birkaç sene sonra da bu ortalama 1’e düşecek. Yani çekirdek aile dediğimiz kavram Türkiye ortalamasına göre anne baba ve bir çocuktan oluşmaya başlayacak. Neyse geleceği bırakalım da geçmişe ve günümüze bakalım. Neden bu doğurganlık hızı düştü? Nasıl düzeltilebilir? Düzeltilirse birkaç seneye ortalama tekrar 2’ye çıkabilir mi?
2001 yılında ortalama 2.5 çocuk seviyesindeyken (en üst düzey) 1 $ = 1.22 TL seviyesindeydi. 2001 yılındaki net asgari ücretle 6.4 çeyrek altın satın alınabiliyordu. 2001 yılındaki en düşük emekli maaşı ile yine benzer sayıda çeyrek altın alınabiliyordu. Yine o dönemlerde İstanbul’da 2+1 evlerin kirası, asgari ücret içinde 1/5 orana sahipti. Yani asgari ücretli maaşının sadece 5te 1’ini ev kirasını veriyordu.
Peki 2024 yılına gelelim ve yukarıdaki oranları güncelleyelim. 2024 yılında 1 $ = 35 TL seviyesinde. 2024 yılındaki asgari ücretle 3.5 çeyrek altın satın alınabiliyor. 2024 yılındaki en düşük emekli maaşı ile 2.25 çeyrek altın alınabiliyor. 2024 yılında İstanbul’da 2+1 evlerin kirası asgari ücretin tamamına denk hatta bazı semtlerde yetmiyor bile.
Şimdi 23 yıllık farka baktığımızda dolar 28.6 kart artmış ve bu halkın alım gücüne fazlasıyla yansımış. Asgari ücretli 3 çeyrek altın biriktiremez olmuş, emekli 4 çeyrek altın biriktiremez olmuş. Asgari ücretli maaşını beşte birini kiraya verirken 2024 yılında tamamını vermek durumunda kalmış. Peki şu soruyu soralım: Alım gücümüz dolar bazında 28 kat azalmamış olsa, asgari ücretlinin bugün her ay 3 çeyrek altın birikimi olsa, emeklinin bugün her ay 4 çeyrek altın birikimi olsa, asgari ücretli maaşının sadece beşte birini kiraya verse… Sizce halkımız çocuk yapmaz mı? Bu birikimlerini, tasarruf ettikleri parayı çocuk yetiştirmeye harcamaz mı? Aslında TÜİK’İN paylaşmış olduğu bu grafik ekonominin de nasıl dibe doğru ilerlediğinin ispatıdır. Doğum hız oranının azalmasında elbette tek faktör ekonomi değildir. Suç oranlarının artması, işsizlik oranının artması, adalete olan güvenin sarsılması gibi faktörler de sayılabilir ancak en büyük faktör ekonomidir. Ekonomik göstergeler pozitif yöne evrilmedikçe doğum oranları maalesef daha da düşecektir. Doğum yardımı, çocuk yardımı gibi destekler de bunun önüne geçemeyecektir.