İlkay Adalıoğlu

Kızlar Tarih Yazıyor


Memlekette tek iyi giden şey voleybolcu kızlarımızın duruşu ve yükselişiydi şimdi buna basketbol ekibimizin Avrupa’daki başarıları da eklendi. Sırbistan karşılaşması gerçekten nefes kesiciydi.

Bir şey değişir, her şey değişir. Bakmayın siz gerici müsveddelerin zırvalarına. Onlar kendi siyasal ömürlerini uzatmak için otokrasiye muhtaç olsalar da bizim aydınlık yüzümüzü sporcularımız dünyaya gösteriyor.

Yazıyı iki gün geciktirdim. Kızların çeyrek finali geçmesini bekledim. Ve ABD mücadelesinden alınan sonuçla A Milli Kadın Voleybol Takımımız tarihinde ilk defa Dünya Kupası’nda yarı finale yükseldi. Bundan önce son sekize kalmıştık. Avrupa’da iki sene önce VNL’de şampiyonluk elde ettik ancak dünya çapında ilk kez zirveye bu kadar yakınız.

Dört yılda bir düzenlenen FIVB Dünya Kupası ilk kez Asya ülkesi Tayland’da organize edildi. Genç ve dinamik ekipleri, oyuncuları izleme şansı bulduğumuz bir dönem yaşadık.

Fransa, Almanya, Hollanda, Bulgaristan ilk defa katılmasına rağmen çok iyi işler çıkardı. Fransa’nın Çin’i mağlup ederek elemesi ise tam bir sürprizdi. Yıllardır voleybolu domine eden Japonya ve Çin gibi ekiplerin defansını geçmek kolay değildir. Fransa bu azmi göstererek Çin’i geçse de Japonya’ya takıldı. Japon takımının başına eski Eczacıbaşı Antrenörü Ferhat Akbaş geldi. Ferhat Hoca’nın Japonlarla kimyası tutmuş görünüyor. Çünkü onlar da bizim gibi tarihlerinde ilk kez yarı finale yükselebildi. Ayrıca ülkemiz adına bir Türk antrenörün oralarda yer alması son derece kıymetli. Japonlar her ne kadar bugün final yolundaki son rakibimiz olsa da tebrikleri hak ediyor. Dünyada voleybol antrenörü denince öncelikle akla İtalya geliyor. Brezilya’nın da uluslararası çapta koçları bulunuyor. Ferhat Hoca’nın geldiği üst noktanın diğer genç Türk çalıştırıcılara da yol açacağını, örnek olacağını düşünüyorum.

FIVB aynı zamanda bazı no name sporcuların fark edilmesini sağladı. Fransız Helena Cazaute, Alman Kimberly Drewniok, Bulgaristan’ın orta oyuncuları Nasya Dimitrova ve Vuchkova, Slovenya’dan Sillah gibi isimleri patlattı.

Sırbistan, Almanya, Çin ve Belçika ise sürpriz kaybeden ekipler şeklinde tarihe geçti. Tıjana Boskovic’in talihsiz sakatlığı şüphesiz turnuvanın en üzücü olayı idi. Birçok kez MVP olmuş Eczacıbaşı’nda uzun zamandır forma giydikten sonra bu yıl şok kararla Vakıfbank’a geçen Boskovic, diliyorum ki sağlığına çabuk kavuşur. Çünkü onsuz Sırbistan dağıldı. Defalarca zirveye oynamış Sırbistan kolay elenmeye alışkın değil. Ancak kaptanlarını ve en skorer oyuncusunu kaybedince ekip çözüldü. Almanya ise rüştünü ispat etti. Oyuncuların fizikleri ve güçleri gelecekte Alman Voleybolunu sık konuşacağımızı gösterdi.

Bizde ise bilindik isimler yine sahneye çıktı. Çeyrek final mücadelesinde Eda Erdem tam bir karakter ortaya koydu. Takımı ateşledi. Slovenya karşısında set vermeden sonuca gitmemizde büyük katkı sağladı. Melisa Vargas maçın şüphesiz en iyilerindendi. Çok güçlü smaçlar ve iyi servislerini izledik. Smaçör pozisyonlarında sıkıntı yaşadık, bloklara takıldık ancak Kaptan Eda’nın orta hücumları ve blokları sayesinde sayı bulmakta zorlanmadık. İkinci set dışında aksamadık. Üçüncü sette ise Eda ve Vargas Şovla 3-0 yenilgisiz yarı finale adımızı yazdırdık.

Bu aşamada ABD ile yarı final için parkeye çıktık. Oyuncuların inanmışlığı finale kalabileceğimizi gösterdi. Ebrar Karakurt’un adanmış oyunculuğunu izleme olanağı yakaladığımız bir mücadele oldu. Arkada yaptığı nefis defanslarına blok ve hücum sayıları da ekleyen Ebrar, tek kelimeyle harika oyun çıkardı. ABD bloklarımızla henüz ilk yarıda oyundan düştü. İkinci set toparlandı. Bizim kızlar biraz sallandı, vites düşürdü. Ancak üçüncü set dirilişi izletti. Gizem Örge en iyi maçını oynadı. Çıkmaz denilen her topu çıkardı. Çok alan kapladı. ABD çok iyi servis atmasına rağmen Hande, Ebrar, Gizem, Vargas defansını aşamadı. Ebrar 23, Vargas ise 22 sayıyla öne çıktı.

Yarı finalde Japonya’yı yenebilirsek Brezilya- İtalya maçının galibiyetle karşılaşacağız. Yapay zekaya göre finali İtalya- Türkiye oynayacakmış. Kesinlikle benim inancım da bu yönde. Kızların inanmışlığı, hırsı, ekip olmayı becermeleri finalin çok çekişmeli geçeceğini gösteriyor.

 

 

Ne diyelim!

Nefesimizi tuttuk yarınki maça kilitlendik. Finalde muhtemelen İtalya ile karşılaşacağımızı umut ediyoruz.

Yüreğimiz sizinle Filenin Sultanları.

Smaçlarınız güçlü, defansınız aşılmaz, bloklarınız sağlam, şansınız da booolll olsun.



ARŞİV YAZILAR