Nereden nereye
Sabah işe gelirken Yenişehir ilçesindeki Ciğerci Apo’nun levhasına gözüm takıldı.
Bu reklam tabelası beni 1960 yılara götürdü.
Ciğerci Apo, Yoğurt Pazarı’nı Uray Caddesi’ne bağlayan sokağın içinde küçük bir arabada nefis ciğer dürümü yapar bizler de okula gitmeden önce ona uğrar ciğer dürümlerimizi yerdik.
Ciğerci Apo zamanla işlerini büyüttü ve seyyarlıktan dükkâna taşındı. Daha önceleri arabasında bulunan tabelasını da dükkânının önüne asmıştı.
1980’de askeri darbeyle birlikte Ciğerci Apo tabelasındaki “Apo” sözcüğü sansürlendi.
Tabeladaki Apo’nun üzeri siyah bir bantla kapatıldı.
Gerekçesi de PKK lideri (Abdullah Öcalan) Apo’yu anımsattığı için.
Ciğerci Apo, yıllarca sadece “ciğerci” kelimesiyle müşterilerine hizmet verdi.
Geçmişte Apo kelimesi siyah bantla sansürlenerek terörist muamelesi görürken, bugün MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından “Kurucu önder Apo” diye anılmaya başlandı.
Bununla da kalmadı Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye gelip konuşması gerektiğini de söyledi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirildiğinde meydanlarda urgan atarak asılması için iktidara çağrı yapıyordu.
Kürt vatandaşları temsil eden partilerin terör örgütü PKK’nın temsilcisi olduğunu ileri sürerek bu partilerin kapatılması istenmekteydi.
Nereden nereye geldik...
Terör belası nedeniyle ülkenin hem insan kaynakları hem de mali kaynakları yıllarca heba edildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Terörsüz Türkiye” diyerek terörü bitirmek istediklerini söylüyor.
Kim istemez terörsüz Türkiye’yi!
MHP Lideri Devlet Bahçeli geçen sürede fikir değiştirerek AKP’nin ana gövdesini oluşturduğu Cumhur İttifakı içerisinde yer almasıyla PKK ve onun siyasi kanadı olduğu savıyla yıllarca karşı çıktığı siyasi partilerle el sıkışıp “Terörsüz Türkiye” girişimine öncülük etti.
Hatta AKP’nin söylemeye cesaret edemediği “PKK’nın Kurucu Önderi” Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye gelerek DEM Parti gurubunda konuşmasını söyledi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu çıkışı “Terörsüz Türkiye” girişimi için AKP’nin de elini güçlendirdi.
Bu konunun çözümü için TBMM’de komisyonda oluşturuldu. İYİ Parti hariç TBMM’de temsil edilen tüm partiler bu komisyona üye verdi.
Komisyon terörün bitirilmesi için çeşitli kesimlerden görüş alarak yılların kanayan yarasını çözmek istiyor.
Ama DEM Parti MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “PKK’nın Kurucu Önderi Abdullah Öcalan gelsin DEM grubunda konuşsun” söylemini gündeme getirerek komisyon üyelerinin Abdullah Öcalan’la görüşülmesi gerektiğini gündeme getiriyorlar.
İspanya’da ve benzer yerlerde terör örgütleriyle nasıl barış sağlanmışsa Türkiye’de de aynı yol izlenmelidir.
İspanya ‘da ETA, Kuzey İrlanda ‘da IRA ve Kolombiya’da FARC ile barış sağlanırken bu ülkelerde terör örgütleri silahları bıraktıktan sonra siyasi kanatlarıyla barış masasına oturmuşlar.
Yapılan antlaşmanın halk tarafından kabul edilmesini sağlamak için referanduma gidilmiştir.
Ülkemizde PKK’nın siyasi kanadı olan DEM kendisi masaya oturup sorunu çözmek yerine terör örgütü PKK’nın liderini hükümet karşısında masaya oturtmak istiyor.
Başka bir söylemle DEM, Abdullah Öcalan’ı “Baş müzakereci” konumuna getirmek istiyor.
Bu da kalıcı barışın sağlanmasını geciktiriyor.
TBMM’de oluşan bu komisyonun muhatabı PKK lideri Abdullah Öcalan değil, onların siyasi kanadı DEM Parti olmalıdır.
Daha sonrada yapılan bu antlaşmanın halk tarafından kabul görmesi için referanduma gidilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Dünyada başarıyla uygulanmış yöntemler varken yeni maceraya gerek yok.
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.